Gündüz idrar kaçıran çocuklar hakkında aileler için rehber
Gündüz idrar kaçırma nedir ve ne sıklıkla görülür?
İdrar kaçırma çocukların önemli bir kısmında mevcuttur. İdrar kaçırma gece, gündüz veya her ikisinde de meydana gelebilir. Yedi yaşına kadar gelmiş kızların % 6'sında, erkeklerin de % 4'ünde gündüz idrar kaçırma problemi ile karşılaşılır.
Fonksiyonel işeme bozuklukları nedir?
Yapısal ve sinirsel nedenler ekarte edildikten sonra, idrar kaçırma genellikle mesane depolama ve/veya boşaltım fonksiyonlarındaki bir bozukluğa bağlıdır. Bu grup hastalıklar genel olarak “fonksiyonel işeme bozuklukları” olarak adlandırılır. Bu bozukluklar:
Tedavisi nasıl yapılmaktadır?
Gündüz idrar kaçırma nedir ve ne sıklıkla görülür?
İdrar kaçırma çocukların önemli bir kısmında mevcuttur. İdrar kaçırma gece, gündüz veya her ikisinde de meydana gelebilir. Yedi yaşına kadar gelmiş kızların % 6'sında, erkeklerin de % 4'ünde gündüz idrar kaçırma problemi ile karşılaşılır.
Fonksiyonel işeme bozuklukları nedir?
Yapısal ve sinirsel nedenler ekarte edildikten sonra, idrar kaçırma genellikle mesane depolama ve/veya boşaltım fonksiyonlarındaki bir bozukluğa bağlıdır. Bu grup hastalıklar genel olarak “fonksiyonel işeme bozuklukları” olarak adlandırılır. Bu bozukluklar:
- Sıkışma sendromu ve sıkışma inkontinansı: Gün içerisinde sık ve ani olarak ortaya çıkan işeme ihtiyacı ile karakterizedir. Çocuk bu sırada idrar kaçırmayı engellemek için bir takım idrar tutma manevralarına (çömelme, bacakları çaprazlama, perineye bası, penisi sıkma vb.) başvurur. Bu şekilde, idrar kaçırmayı pelvik taban kaslarını kasarak engellemeye çalışır. Eğer bu engellemeler yeterli olmazsa idrar kaçırma meydana gelir ki bu sıkışma inkontinansı olarak adlandırılır. Tipik olarak şikâyetler, dikkatin azaldığı öğleden sonra akşamüzeri saatlerinde artar. İşeme normal şekilde olup, çoğunlukla işeme sonrası artık (rezidü) idrar kalmaz. Sıkma nedeni sonucu artmış pelvik taban kas aktivitesi büyük tuvaletin geciktirilmesine ve kabızlığa yol açar. Kabızlığa bağlı zaman zaman oluşan gaita kaçakları nedeni ile iç çamaşırlarda kirlenmelere rastlanabilir.
- Disfonksiyonel işeme: İşeme esnasında üretral sfinkter ve pelvik taban kaslarının kasılmasına bağlı ortaya çıkan bir durumdur. Bu tablonun sıkışma sendromundan en önemli farkı artık normal işeme şeklinin bozulmuş olmasıdır. Bu çocuklarda işeme kesikli hale gelmektedir ve genellikle işeme sonrası geride artık idrar kalır. Bu tablonun daha ilerleyen hallerinde çocuk sürekli idrar tutmaya çalıştığı için mesane kası gücünü yitirmeye başlar. Yapılan üroflovmetride dalgalanmalar şeklinde işeme örneği (stakkato işeme örneği) ve pelvik taban elektromyografisinde artmış EMG aktivitesi izlenir.
- Vajinal İşeme: Özellikle şişman, bacakları kapalı olarak işeyen kızlarda görülür. İdrar önce vajene dolar, sonra çocuk ayağa kalkınca iç çamaşırlar ıslanır.
- Gülme İnkontinansı: Neredeyse tamamen kızlarda görülen bu durumda gülme sırasında mesane aniden ve tamamen boşalır. Nedeni tam belli değildir.
Tedavisi nasıl yapılmaktadır?
- İlaç tedavisi: Disfonksiyonel işemeyi tetikleyen olayın sıkışma sendromu olduğu düşünülüyorsa tedaviye antikolinerjikler eklenebilir.
- Üroterapi ve biofeedback: Disfonksiyonel işeme sendromlu çocukların tedavisinde en önemli basamak artmış pelvik taban kasları aktivitesini azaltabilmektir. Eğer çocuğun idrarını bekletme alışkanlığı varsa bu mutlaka kırılmaya çalışılmalıdır. İki saatte bir gibi zamanlı idrar yapma alışkanlığının kazandırılması çok önemlidir. Eğer işeme sonrası geride idrar kalıyorsa zamanlı idrar yapmaya ikili idrar yapma alışkanlığı da eklenmelidir. Yani çocuk tuvaletten kalktıktan bir 2 dk. sonra tekrar tuvalete dönmeli ve geride kalan idrarını da yapmalıdır. Çocuk tuvalette, bacaklarını açarak, kendini sıkmadan oturmalı ve ayakları mutlaka yere değmeli ya da boyu yetmiyorsa ayaklarının altına bir basamak koymalıdır. Disfonksiyonel işemeli çocukların tedavisinde biofedback tedavisi denilen ve çocuğa pelvik taban ve idrarı tutan kaslar ile işeme esnasında bu kasların gevşek tutulmasının öğretildiği bu yöntemin %80’lere varan başarıları bildirilmektedir. Tekrarlayan enfeksiyon varlığında ya da reflü birlikteliğinde mutlaka koruyucu antibiyotikler tedaviye eklenmelidir. Çocuklarda biofedback tekniği ve uygulamaları hakkında daha geniş bilgiye, yine bu sitemde yer alan “İdrar Kaçırma ve Biofeedback” kısmından ulaşabilirsiniz.